Tuğla Kemerler Üzerinden Yapı Bilgisi Dersleriyle İlgili Etkileşimli Bir Yeniden Öğrenme
Anahtar Kelimeler:
Zincir Eğrisi- Yapı elemanları- Taşıyıcı sistem tasarımı- Yapısal tasarım- Eğrilikli strüktürlerÖzet
Geçmişten günümüze yaygın kullanılan yapı bileşenlerinden kemer ve türevlerinin form, üslup ve yapım açısından değişkenlik göstermekte olup taşıyıcı etkinliği zincir eğrisi kuramına göre belirlenebilmektedir. Günümüzde bu kuramın dijital ortama aktarılması, yenilikçi kabuk ve köprülerin tasarımı için itici bir güç olmuştur. Öte yandan, birtakım yeni yapılar kemer ve kubbelerin biçim diline uymayan malzemelere büründürülmektedir ki, savurganlığa yol açıp verimlilik ve sürdürülebilirlik ilkeleriyle çatışmaktadır. Bu sorun, bu çalışmada mimarlıkta yapı bilgisi derslerinin kuramsal ağırlığının artması, uygulamaların ise sezgi ve deneyim gibi temel yaklaşımlardan uzaklaşarak hesaplama ve çözümlemeye indirgenmesi üzerinden tanımlandı. Çalışmada, yapı bilgisi derslerini destekler nitelikte düzenlenen çalıştaylar yardımıyla, zincir eğrisi kuramına uygun birtakım kemeri tasarlamak, uygulamak ve sınamak üzere, etkileşimli bir öğrenim deneyiminin sağlanması ve ölçülmesi amaçlanmaktadır. Öncelikle, yaygın rastlanan kemer tipleri, üsluplarından ödün vermemek koşuluyla, zincir eğrisi kuramına göre idealleştirildi. Ardından, birbirinden ayrı boyut, biçim ve yapım niteliklerini taşıyan üç kemer tasarlanıp üretildi. Bu kemerler sabit ve hareketli yüklerle sınandı. Yükleme sonucunda, her iki kemerin yapısal davranışının zincir eğrisi kuramıyla uyumu doğrulanıp ilk kemerin dayanak veya gergi eksikliği, ikinci kemerin ise kemerin örgüsü ve gerginin konumu nedeniyle çöktüğü saptandı. Üçüncü kemer ise bir ders gereci olarak saklandı. Ardından, öğrenim düzeyini ölçmek adına, uygulamayı deneyimleyen öğrencilere ve bu sürecin anlatıldığı bir başka üniversitenin öğrencilerine sınavlar (anket) düzenlendi ve sonuçlar karşılaştırıldı. Sonuç olarak, konu bağlamında öğrenmenin soyut da olsa hareketli bir model; tam bir öğrenmenin ise etkileşimli bir şekilde, somut modeller üzerinden sağlanacağı kanısına varıldı. Edinilen bulguların, değişik form ve yapım özelliklerini taşıyan geleneksel ve yenilikçi model denemelerine katkıda bulunması umulmaktadır.









