Klasik Ütopyalarda Mimari Söylemler ve Modern Dönem Etkileri: Ütopya (1516), Yeni Atlantis (1627) ve Güneş Ülkesi” (1623) Örneği
Klasik Ütopyalardaki Mimari Söylemler
DOI:
https://doi.org/10.59215/tasarimkuram.dtj439Anahtar Kelimeler:
Modern Dönemler,- Klasik Ütopyalar- Malzeme Kullanımı- Mimari SöylemlerÖzet
Ütopyalar, yazıldıkları dönemin kusurları ve sorunlarını göz önünde bulundurularak, toplumsal ve mekânsal değişimlerle birlikte insanların zenginliklerini, arzularını ve hayallerini yansıtan eserler olarak öne çıkmaktadır. Dönemsel olarak değerlendirildiğinde düşsel metin yazınlarının ilk kez bir idea ve geleceğin kurgusu olarak ele alınması, klasik ütopyalar olarak tanımlanan Thomas More (1516), Francis Bacon (1627) ve Tommaso Campanella (1623)’nın eserleri ile olmuştur. Bu eserler dönemlerinin bir ifadesi olarak bulunduğu anı eleştirdiği gibi toplumsal açıdan da bilim, teknoloji, mimari üretim, şehircilik gibi birçok fütürist tasarım yaklaşımını yansıtan söylemler içermektedir. Bu doğrultuda çalışmada kavramsal çerçevede klasik ütopyalar incelenmiş, ardından ütopya ve mimarlık kavramları arasındaki ilişki irdelenerek klasik ütopyalardaki mimari söylemler analiz edilmiştir.
Çalışmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan içerik analizi yöntemi kullanılmıştır. Thomas More’un “Ütopya” (1516), Francis Bacon’ın “Yeni Atlantis” (1627) ve Tommaso Campanella’nın “Güneş Ülkesi” (1623) adlı eserleri analiz edilerek klasik ütopyalardaki mimari söylemler tespit edilmiştir. Ütopyaların mimari söylemleri, sadece teorik yaklaşımlar olarak kalmayıp, manifesto niteliği taşıyan pratik öneriler de sunmaktadır. Yapılan analizler kapsamında ütopya eserlerindeki mimari ve malzeme kullanım söylemlerinin modern dönemlere olan yansımaları tartışılmıştır. Ütopyalardaki mimari tasarımı ve malzeme kullanımı, mimarlık alanında hala önemli bir referans noktası olarak kabul edilmekte olup, gelecekte de bu rolü sürdüreceği öngörülmektedir. Sonuç olarak sosyo-teknolojik bağlamına uygun olarak mevcut durumu eleştiren ütopyaların gelecek vaat eden yaklaşımı, geleceği tasarlama ve mimari çevre ilişkisi açısından, edebi eserlerin temsil ve tasvirlerinde görülmektedir.









